30 Kasım 2011

kaybetmeyelim günleri

minicik minicik mercan ben sana hayran =0)

kurumuş solmuş bir kaktüse acil müdahalede bulundum onu ufacık bir kaba aldım topragını temizledim, suyunu verdim. bakalım iyileşecek mi? odamda camın kenarına koydum, ılık ve güneş görüyor.. umarım canlanır..
emek verilen şeyler daha çok seviliyor..

29 Kasım 2011

bugün beklerken bir dergide gözüme takıldı

bir kitap tanıtılıyor, başlığı hoşuma gitti:

ben tek siz hepiniz...

masal anlatmak zordur bazen..

büyük doğmuş olan belki de hiçbir masalı bilmez
onca zorluğun altından kalkmaya emeklerken başlar
masal ağız kurutur anca, karın da doyurmaz
o masalı zaten yaşar
karga güzel şakısa bile
hırsız tilki zaten etrafındadır
deniz kızı gibi zaten konuşamaz
alaattinin lambasıyla günün ışımasını bekler
yedi cücelerin bir yemeği kadardır sofradaki
çirkin ördek yavrusu gibi dışlanmaktadır oyunda
kibritçi kız gibi üşürken
masalları bilmek fayda etmez
hayalleri olsa da masal tadında
ne dinleyeni vardır ne de gerçekleştireni..

ııhh olmamış kankagül

her seyi genelde kolay beğenen biriyim, hoş bulurum, beğenmediğim  çok nadir çıkar.. ama ışın karacanın saç seklini sevemedim.. gülben ergen'e  dün konuktu sanırım, böyle o sevimliliğini gölgelemeiş o saç ya umarım bir an önce değiştirir =)

bugün 100 adet yazmasam iyidir haaa =) mutluluktan sanırım doz fazla geliyor ne kullanıyorsam artık =)
=) ders çalışırken çok dalıp gittiğim olur bazen eski bir olayla nasıl yüzleşmem gerekeceğinin kritiğini yaparım, keşke sunu da yapsaydım derim,  günümü düşünürüm, geleceği hayal ederim, sevdiklerimi düşünürüm, hiç boş kalmaz illa ders çalışırken bir seyler girer aklıma üretkenden öte diretken bir yapım var sanırım =) iletken biraz da =)). iyiki vize derdim yok, ödev koşuşturmacasıyla yetiniyorum..şimdi de nerden geldiyse aklıma bi düşünce kuruluşu adını bilgeadamlar olarak kullanmakta şaşırmadım ama orda kadınlar napıyor afedersiniz o kurumda? bilge insanlar demek akıllarına mı gelmemiş? görüşmem de sorucam bunu not ettim..

lui ye takıldı gözüm şimdi, güzel kirpikli lui=)


ona da bu arada ne versem götürüyo   peynir zeytin sabahları, akşamları ekmek elma bulgur mercimek, kafesinde de tutmuyorum odamda  ben oldukça, kıyafet dolabıma bile girdi meraklı taze =) şimdi bakıp duruyo yazı yazarken bana, elmasını gıdımlıyo keyif gıcırdatıyo belki de söylenip duruyo sövüyo hayata =)

bu akşamda a9 kanalına bakcam bakalım okyay hoca çıkcak mı :PP tesir edermiş bide maşallah hocam demelere başlarmısım =)

dereotunda poğaca yanına da limonata oh oh ohhh

tüketin annemm yiyin homidigırtlak
çok da güzel oldu sıcak sıcak
mis gibi koktu
limonata da içinizi ferahlatcak =)

diye güzide dörtlüğümüzü kafadan attırarak tarifi yazıyoruz =)

bi sey daha, insanı eve bağlayan çoğu şeyin başını bence güzel yemekler çekiyor ve tabiki güler yüzlülük =)


Dereotlu poğaca

1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 yumurta (sarısı üzerine) 
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz
1/2 kase ince kıyılmış dereotu
1/2 kase peynir kırıntısı,eski kaşar (yağlı olursa içinde erir pek de güzel olur) 
Aldığı kadar un (en çok 1 kase kadar tam buğday unu kullandım ben)


Tüm malzemeleri yoğuruyoruz. Ele yapışmayan yumuşak bir hamur yapıyoruz. 
Küçük mandalina şeklini veriyoruz ve aralıklı olarak tepsiye dizdikten sonra yumurta sarısı sürüp 170 dereceye ısıtılmış fırında 15 dakika pişiriyoruz. 

dencek bir şey bulamadım
tarifsiz mutluyum keyifliyim =)

nazar değmesin
huzur içinde kal Svetlana

27 Kasım 2011

gene  medeçi nörsma oldum ben =)
yorgun nörsma ama mutlu edenler var eksik olmasınlar =)

dünkü, elde rakı hoşgeldiniz karsılaması ve meyve suyu bardaklarının halen rakı kokuyor olması bana işkence gibi geldi, bitmek bilmeyen kahkahaların konuşmaya muhabbete dönüşememesinin verdiği can sıkıntı da eklenebilir, şanslıyım ki bilkentten bir hocamı gördüm onla konuşmayı tercih ettim adam da trabzonluymuş, ilk fikstürü biz trabzonlular çıkardık biliyor musun hatta ilk kadın feminist trabzonluydu yazardı diye konudan konuya atlarken öyle mi öyle mi  öyle miymiş aa öyle demek diye  kelimeler çıkıyordum..bana feministleri anlatıyor bi bağlantı kuramadım ama sanırım o  da fazla kaçırmıştı alkolü.. ben sakinliğimi kaçırmadan mekandan kaçmaya çalışırken kulağıma bigüzel ses geliyordu gene akordeon ve ona eşlik eden kadın sesiydi.. bayılıyorum..o keyiflendirdi eve dönmeden evvel.bu akşam ise odayı en sevdiğim kokuyla tazeledikten sonra var gücümle sunumuma odaklandım.. ama blog dürttü beni de unutma dedi ben de yazdım

evet nerde kalmıştım mamdani ve hakikat komisyonu...
dön kızım işine
bölümüme aşığım
:))
neden kürt yandaşları-sempatizanları ya da kendilerini öyle tabir edenler , hiç birzaman pkk hakkında bizle ilgisi yok  onları kınıyoruz derlerki ?



güneşin rengi sarı değil mi diye sorup?
evet mor değil gbi bir yanıt almak

25 Kasım 2011

çizgi film esintisi

dişlerin beter böcek gibi  ya da pörtlek gözleri olan birine kızınca beter böcek derdim.. beter böcek benim için küfür gibi bişeydi :PP , küfür etmezdim çocukluktan bu yana nedense bir küfür kelimesi dahi ağzımdan çıkmamıştır. kullanma ihtiyacı hissettiğimde başka sekilde daha etkili yöntemleri kullandım. beter böcek izlemeyi az da olsa severdim saatini bilmezdim denk geldiğinde de başka bişey izlemezdim..sanırım star tv verirdi..

ren ve stimpy çok ama çok severdim.. bunların da tipleri iğrenç gelirdi arkadaaşlarıma ben de sırf iğrenç oldukları da sevenleri azdır diye severdim. aslında sonradan anladım bu çok yanlış bir düşünceymiş ben de sonrasında severek izlediğim için sevmeye başladım =)) bi sey birileri tarafından çok sevilirse otomatikman ben de bi soğuma oluşur =)







adams family nin başlama müziği mükemmel gelirdi bana.. welcome to the adams family..kıl yumağı olan bi kız vardı ters ters yürürdü konuşmazdı cacaceecooceece fln derdi..kesik el vardı tırın tırın gezerdi =) anne ve baba da ideal anlaşırlardı, kardeşler çok gıcıktı..aile birbirine çok bağlıydı.. hizmetlileri vardı çok sert gibi görünen ama sorumuluk sahibi iri yarı biriydi.. çok severek izlerdim..



 ne erkeksi filmleri severdim ne de fazlasıyla pinkish diye tabir edebilceğim kız çocuğu çizgi filmlerini severdim..bu yüzden nickelodeon çok güzel gelirdi bana her iki cinse de aynı anda hitap eden çizgi film ve dizileri olurdu =) halen de öyle..




sabahları allegranın penceresi var diye çok erken uyanırdım, kuklaydı allegra..

blue'nun ipucu burda da köpek ve sahibi bilmece gibi bişey oynarlardı sekiller çizerlerdi sahibi bilmeye çalışırdı eğlenceli gelirdi bana..

pete- pete yi unutur muyum hiç =)

clarissadan sonra olurdu the adventures of pete pete.. çok gıcık intikamları olurdu bunların, anneleri de bi değişikti, aykırı oğlanlardı =)

clarissa fergusonun ablası ergenliğe girme aşamasındaki bir kızın ailesini okul hayatını anlatırdı



pizza surat, aaah gerçek canavarlar da favorimdi =)
rugrats ı zaten şimdi de izleyebilme sansım var ondan bahsetmedim bile =))

24 Kasım 2011

cire aseptine: en yumuşak sarı

banyo ve mutfak rafında sarı sarı gözüme çarpan, bi yere gitmeden önce odaya kokusunu yayan, annemin çantasından en ufak bi uf olduğunda çıkarıp sürdüğü bepantenin kardeşi gibi gördüğüm bi kremdi.. çok yağlı yoğun bir krem olduğu için yüze sürülmezdi, annem hızlı hızlı bazen de söylene söylene sürerdi dudaklarıma ya seker, sakız tahriş ederdi ya da çok yalaadığım için kızarırdı dudaklarım, yoğurt gibi sürerdi annem yalamak yok diye tembihlerdi.... el ve dudak kremi diye kullanırdık =) bi de bu kokuya benzer parfümümüz vardı aşığımhala o kokuya o da ayrı bi konu..parfümün adını vermem gider herkes alır özelliği kalmaz =) kremi yazıyorum nasılsa biliyo herkes diye =)) gerçi çoğu insan bu kremden nefret edebilir  ama ben çok seviyorum kokusunu ve yumuşacık yapıyor..
bu krem çoğu hatıramda vardı.. yayvan kutusunu az yere düşürmedim  kremi sürüp  yerine koymaya çalışırken boyum yetmezdi, bi de düştüğüyle kalsa tıın tıın ttınının tıınnn yerdeki sesiyle duymayanlara duyururdu düştüğünü, çok kızardım o zaman o kreme. ellerimi vıcık vıcık yapardı kutuyu tekrar acamazdım, banyo camına fln parmaklarım değince kremin izi kaldırdı, az bağırmadı tabiki annem (kötü anılarımda varmış)
nivea nın lacivert yağlı kremi de zor açılırdı şimdi hatırladım.. annemden gizli makyaj yaptığım ilkokul çağlarımda sıraseptinle temizlerdim..annem anlardı ama bişi demezdi.. oyuncak bebeklerime bile sürerdim yüzlerini sabunlardım sonra kremi sürerdim =) barbilerime acıdım suan =)
sıkıldığımda bi mola verip ellerime yoğurt gibi sürer emmesini bekledikten sonra eldiven takıp kitap okurdum, sfları cevirmekte zorlanırken bi sürü taktik geliştirmiştim boş işler uzmanı olaraktan =)
yaa ama bu sarı krem başkaydı ya gerçekten çok severdim.. şimdiler de kremi satılıyor tüp içinde oldukça da ucuz 2.75 tl mi neydi en son aldığımda.. yıllar geçti ihtiyaca göre sekilleniyor ürünlerde şimdiki daha kolay emiliyor yumoş yumoş yapıyor mis gibi kokusu kalıyor.. ama yağlısını a aramıyor değilim bulsam alcam =))

23 Kasım 2011

gökyüzü hayalin yüzü
yeryüzü aşkın yüzü
oluncaya dek
rahatsız etmeyin
 lütfen
=))

fahri =))

-nassın abi, iyi misin abi, iyi gördüm seni abi
- bi de ben seni iyi görsem fahri =))))

bayadır tv deki dizilere bakmıyordum dün istanbulun altınları devam ediyor mu hala diye meraktan bi açtım baktım, devam ediyormuş sevindim, merakla izledim =) ama anlamadım karmenle reşat evlendiler mi, bi de o mankeni kim hediye etti gibi soruları anneme sora sora annemi bıktırdım =)

22 Kasım 2011

bi ödevi bitirmiş olmanın rahatlığı, diğerine geçiyor olmanın kaygısı.. elde var sıfır =)

gerçi CEDAW la ilgili oluşu daha da keyifli yapıyor beni, anayasa çalışmalarından sonra..



of dersler var da iyiki ,oyalanıyorum. hiç şikayet etmiyim oyüzden =)
SETA da çok güzeldi bugün güzelce arastırmalarımı yaptım yazabildiğimi yazdım  çıkışta da kendime ödül verdim çok uygun fiyata bi bluz aldım, baya bi indirim görmüş ucuza aldığım şeyleri nedense daha çok seviyorum=) azcık darmış annem öyle dedi ama değiştirmicem kilo vercem ya ben bakalım bi iki haftai çinde bol olcak mı ona bakcam =9 bi nevi denek yaptım bluzu =)))
sonra çok sevdiğim bir arkadasla (merve) buluşma günü ayarladık umarım bozulmaz =) aslında insanlar hep birbirini düşünüyor seven arkadaşlar ama bir türlü fırsat bulamamaktan sikayetçiler =)

kalpler bir olsun yeter diyoruz
sabah sabah can sıkıp aglatan biri insan olamaz

21 Kasım 2011

temonyajjj

mütükhane telisi =)

kütüphaneleri çok seviyorum ben yaa.. o kitaplara  dokunmayı içlerine göz gezdirmeyi, harf sıralanışlarında aradığımı değil de gözüme takılanlara bakarak zamanın geçip gidişini, eski saman kağıtlı kitapları çok seviyorum ben =))

aseton güzel kokar..

leylak kokulu asetonu elime kolonya gibi dökesim var ya çok güzel kokuyo =))))

20 Kasım 2011

başlık kafamda.. hava soğuk ya..

farkında değilim ama epeydir  söylüyorum
hava kararmış
uyumuş lui
belki de ninni sandı zümrüt şekerim
ama ben bu sarkıyı aklıma getirmeyeli yıllar oluyor nerden geldi dilime ya..
çok çaresizliği anımsattığı için kendime dinlemeyi bile yasak etmiştim
kayıtlı yerlerden silmiştim..
mutsuz da değilim
demekki kötülük perisi beni unuttu
iyi mutlu olduğumda da söyleyebiliyorum artık..

zaten kulağı tırmalamadan söyleyebildiğim nadir sarkılardan biriydi oh artık kafa şişirebilirim memnuniyetle =))
aslında çok romantik bi şarkıda olabilir, böyle sevdiğinle fln yakınlaştırabilir, zaman durur adeta siz yaşarsınız o derece.. ama yalnızken buhrana sokuyor aman diyim dinlemeyin. seviyorsanız dahi yalnızken dinlemeyin. gidin komşuya beraber şunu dinleyek mi hacı diyebilirsiniz yanlış anlamaya yol açmaz, sizi gayet iyi anlayacaktır eğer sarkıyı kendisi de biliyorsa..
aghhhh ağğhhh ağhhh diye köpek uluması yapmayı da eksik etmeyin de tam olsun sarkıya yakıştırıyorum ..

ya ama kadının sesi tüyleri diken diken ediyor..alıp götürüyor büyüsü..öldüğümü nasıl farkedicem sorusunu sordurtmuştu yıllar önce...
 bilenler bilmeyenlere anlatsın. ben de kopyalıyaım sarkı sözlerini..
hayalimi de yazıcam:
çok sıcak günlerin ardından esen tatlı bir rüzgarla aksamı yaşamaktayım... bulutlar sıralanmış sanki güneş kıyafetini değiştircek de insanlardan utanıyor kısa bir süreliğine bulutlardan yardım istemiş.. gözlerimi başka yere çeviriyorum kalabalık uzakta kalmış sesler azalıyor.. adımlarım hızlanmakta yorgunluğuma bir ödül olsun diye denize karsı bir banka oturuyorum.. karsıdan bir müzik duyuluyor ve o tabiki bu sarkı... uzaklasmak dinlememek istesem de ruhum dinlemekten yana.. dalıp gidiyorum, bir dalgaya odaklanıyorum o nereye vurcak diye bakarken kendi dünyama dalıyorum ve sarkıya eslik ediyorum..
like dying in the sun like dying in the suun....

do you remember
the things we used to say?
i feel so nervous when i think of yesterday

how could i let things
get to me so bad?
how did i let things get to me?

like dying in the sun
like dying in the sun
like dying in the sun
like dying
...
...
will you hold on to me
i am feeling frail
will you hold on to me
we will never fail

i wanted to be so perfect you see
i wanted to be so perfect

K.A.Ğ.I.T.( Hangi kağıt hayattan daha değerlidir?)

yasalar her zaman masum değildir müzeyyen hanım! bir sabah uyandınız ve birileri diyor ki size; “sabah kahvaltısında zeytin yemek yasak.” ne olurdu? - sabah kahvaltısında zeytin yemeyiz. - yanlış! her yasak kendi isyancısını yaratır! zeytin severler bir örgüt kurarlar. üzerinde zeytin dalı amblemi olan bir bayrakları olur. zeytinlere özgürlük diye bir marşları olurdu belki. şimdi soruyorum size; zeytin severler ayaklanıp dağa çıksa, dağa çıkan mı suçlu, yoksa zeytini yasaklayan mı? insanların başlarına ne takıp ne takmayacakları, evlerinde ne dil konuşacakları, ne yiyecekleri, ne giyecekleri... bunlara yasalar karar verebilir mi?"
Life is fun when you open your mouth.really =)

19 Kasım 2011

her şey insanlar için..
iyi şeyler de kötü şeyler de
bize hayırlısını dilemek düşmekte
A.N.H.D.Y.G.  E.A.A.Ş.V

16 Kasım 2011

i feel medeci-nörsma

15 Kasım 2011

yoo hayır derken eveti kastettiğimi anlayan insanlara kocaman bir alkış yolluyorum =)))
misket beyazı bebek kar =)

nerden esti kimbilir?

vay anasını bayadır böyle derin, çok boyutlu(!), keyif alarak biriyle dertleşmemiştim. işin garibi dertleştiğim insan yakınımda olan biri değil, arkadasım değil, magazasına girip müsteri konumundayken başlıyo..
öncesi, 3-5 kez alışveriş etmişliğim var topu topu,
bugün muhabbet  bitmek bilmedi olan bitenler, olmayan bitmeyenler.. çaylar içiliyo bi hararet soluksuz dert anlatmalar =) sonra sasırıyoruz nerden bu çekim diye =) gülüyoruz cevap veremiyoruz tekrar başlıyoruz konuşmaya.. tanıdık olmayan tanımadığı insanın hikayesini dinliyor.. azalıyor  biranda havaya uçuyor adeta konuştukça sıkıntılar.. güzel temennilerle ayrılıyorum... hala iyi insanlar var, evet var...
kar yağıyor sayın seyirciler =)
seta'dan bildiriyorum...

13 Kasım 2011

tavuklayan yumurta

hiç önyargım yok demek bile bir önyargı değil midir??
yasemin kokulu bir oda  =)))

satır arasında türkü

bir türkü çalıyor radyoda...

gönül çalamazsan aşkın sazını
ne perdeye dokun ne teli incit..


türkünün tamamını da buldum kopyalıyorum =) cidden güzel bir türküymüş..

Aşık Hüdai

Gönül Çalamazsan Aşkın Sazını
Ne Perdeye Dokun Ne Teli İncit
Eğer Çekemezsen Gülün Nazını
Ne Dikene Dokun Ne Gülü İncit

Dinle ki Bülbülü Gelesin Coşa
Karganın Namesi Gider Mi Hoşa
Meyvesiz Ağacı Sallama Boşa
Ne Yaprağını Dök Ne Dalı İncit

Bekle Dost Kapısını Sadık Dost İsen
Gönüller Tamir Et Ehli Dil İsen
Sevda Sahrasında Mecnun Değilsen
Ne Leyla'yı Çağır Ne Çölü İncit

Rızaya Razı Ol Hakka Kailsen
Ara Bul Mürşidi Müşkülde İsen
Hakikat Şehrine Yolcu Değilsen
Ne Yolcuyu Eğle Ne Yolu İncit

Gel Haktan Ayrılma Hakkı Seversen
Nefsini Islah Et Er Oğlu Ersen
Hüdai İncinir İnciden Versen
Ne Kimseden İncin Ne Eli İncit


.....

uyku bölen rüya

yıldızlar uykuda,
merakının kölesi olanlar
zümrüdü anka kuşunun kanadını yakalama telasında
seyredalan, gün öğütmeye çalışan kimse kalmamış benden başka
sorar olduk seyredalınca
gün yarısı ile gece yarısı hiç mi birbirini göremez
tek tük toprağa düşen damlalar ne haber getirir
ben damlanın yalancısıyım oysa
gün akşam oldu mu gökyüzü atese düştü sanırsınız
ateşi sudan daha çok sevdi belki gökyüzü
gökyüzünden ayrı düşmeye görsün damlalar
derman kimdedir diye bir umutla topraga sorar
yıldızlar uyanmakta
dağın ardında karanlık mı olurmuş akşamlar
burada aydınlık, masallar dalgalanıyor
rüzgar uçup gitmiş anka kuşuyla
yıldızların uyanışını gören yok benden başka
neşe ile gözkırptıklarını da

12 Kasım 2011

geri dönüş olsa-murat boz..ılık şarkı

toplasam 3-5 kere dinlememişimdir ama nakaratı dilime dolandı bugün.. arabada çalınca resmen uykumdan uyandırdı parçaya bak be dedim, sonra evde bikaç kez denk geldim çalıyordu sevdim.. öyle yükleyim dedinleyim demedim şimdilik.. yumuşacık bi sarkı kadife gibi, sonbahara çok uygun geldi ne kahrediyo ne çılgın kılıyo, normal kıvamda ılık bir sarkı  =)
sözlerine o kadar dikkat etmedim, müzik ve sesin ahengi cezbetti =) umarım o kabadayının sarıdayının bir katkısı yoktur bu sarkıya, ıykk gördükçe duydukça değiştiriyorum hemen adamın adına bile tahammülüm yok.. murat bozun ama bikaç sarkısını çok seviyorum, sanırım bunu da daha uzun bi süre dinlerimmm =)))

bak bize gerek yok söze
her bakış yüzünde
ayrılık kokuyor
kalbinde bi çölde aşk
yangında sönmüyor
ardında korkular sinmiyor
yaşlardan bi gölde aşk
ömrümden süzülmüyor
içimde dinmiyor

geri dönüş olsa
kalp sana geri dönmez mi?
gidilen o yolda
kaderi de yenmez mi?
gerçeği aşksa
bir bakışa değmez mi?
yalanı da olsa yazısını silmez mi?

korkuyorum annee

-köpekler içimizde kemik olduğu için mi ısırır bizi neriman teyze?
-hayır köpekler içimizde kalp olmadığı için ısırır bizi.

gökyüzü..

bir gökyüzü nasıl gelişir?


bak, bazen kalbimiz gibi ruhumuz da elimizdedir,
bazen de ruhumuz gibi kalbimiz de evsiz,
bunlar yaşadığımızdandır,
daha ötesini bilemeyiz,
fakat sen bak,bakmak gökyüzünü geliştirir..
Haydar Ergülen, İtibar

Joy Enriquez-shake up the party 2001

eskici geelddi haaaanııımm =) ne kıpratıcı şarkıydı ama çok seviyorum hala.. hatun da çok tatlı , hırkasını nasıl o hale getirdiler acaba :PP



....When I'm holding you close
And I'm tasting your kiss
I just throw all my reason away
And when I look at you I can't believe
That you're mine
When we dance under the stars
My head is spinning around the world

11 Kasım 2011

A Fantasy Fairy - Dreamland =) Remember the Magic

enchanted flute


alternative reality


unexpected visitors


ocean of dreams


                                                                   bubbles of time
josephine wall, fantasy art- painter..

o kadar büyüleyici ki her birine bakarken bir hayale dalıyorum, başka bir hayatı yaşıyorum o an =)
mysojunun gücü adına=)))

sudaki ayak izim, ekolojik ayak izim...




üretmeden tüketmek, varolanı korumayıp sonuna kadar kullanmak, sürdürülebilirliğin ne olduğundan bihaber olmak, dünyaya su tüketiminde ne kadar yük olduğunu basit sorularla öğrenebilirsin..Dünya'da ortalama su ayak izi-tüketimi yılda 1.2 milyon küsur litre iken ülkemizde ayak izi 1.6 küsurdür. İz bırakmak, izinbüyüklüğü her zaman olumu anlamı çağrıştırmıyor maalesef.. Çok yağmur yağdı her yer doldu deseler bile artık havalar daha çok sıcak oluyor, buharlaşma payı daha yüksek eskiye göre...gecen mart ayında bir radyoda da demişti dünya saati eylemi var, sürdürülebilirlik eylemi gibisinden dikkat çekmek için ışıkları söndürücez diye, ben de ilgilenmiştim anlatabildiklerime anlatmıştım kimse pek kulak asmamaıştı, aklıma geldi neler değişmiş diye baktım, kendim bazı şeyler de kısıtlama yaptım toplu taşıma araçları kullanıyorum, elektrik tasarrufu yapıyoruz, suyu dikkatle tüketiyoruz,plastik şişe almıyoruz fln ama bir kişiyle olsa bu işler, herkesin dikkat etmesi gerek, hakikaten mariodaki gibi yedek canlarımız yok geleceğimize sunmak için..


http://ekolojikayakizim.org/, burda ise tüketimi geniş anlamda almış değerlendirirken, gıda, seyahat, ısınma, kişisel bakım masrafları fln...
güzel bir söz yazılmış: 200 tane gezegeniniz varmış gibi yaşıyorsun ancak yalnızca bir dünyamız var!!



yanar dönerli değerlendirme

valla azcık daha uzansam sanki bulutları yakalıcam o derece yere yakın geliyo şuan bulutlar bana =s basık bir hava mevcut..

maliye çalışmasını seviyorum,
ama daha çok sevdiğim bişey başlamak üzere
medeçi günleri ....
tatta tataaaataaa
iple çekmiyorum
nasılsa günün planı
haftalar aylar öncesinden yapıldı
mandalina, kabuğuna kavuşçak
ayrıca hava karanlık olunca içimdeki kötü duygu bir şeyi ısrarla söylememi istiyor
gerçi hava pırıl pırıl olsa da ona diceğim değişmez
burayı okuyan birinden nefret ediyorum
senin okuyup bakmana değecek bir şey yok  burda bulamazsın
kurcalayıp durma
git kendi çöplüğüne  taaaaaaam mı  =)
bol pöfüdükler efendim
yaseminli çayınızı içmeyi ihmal etmeyinler
kocaman sevgiler..
tatilin son günleri...
çiçeklerin saksılarını değiştirdim
kışa hazırladım onları,
güneşi görüp soğukta kalmamak onlara yalancı baharı yaşatır belki..
bir de aklımda
ertelenmiş arkadaş görüşmeleri ve ödevler var
gene sıkışık günlere kaldı
insanlara ufak ama değerli şeyler öğretmek,
akıllarını kullanmalarını hatırlatmak güzel bir şey
bu uğurda derslerini vermek de güzel, onlar utanmalı yaptıklarından
yenildikleri hırslarından ne kadar kısa sürede kurtulurlarsa kâr
malum dünya fani
iyiliklerle yaşanmaya değer
boş gereksiz hırslar uğrunda paralanmaya değmez =)))

10 Kasım 2011

tarihler bitiremez bir insanı

sevginle, sunduğun ışıkla büyüdüm Atam. Mekanın cennet olur inşallah.. içimizde özümsedik fikirlerini, büyüttük, ilerletmeye çalışıyoruz, dirliği bozmamaya çalışıyoruz..

 ülkemizin güzelliği, değeri  her gün fazlasıyla ve daha iyi idrak edilir dilerim

8 Kasım 2011

kardeşime şarkı

çocukken tekerleme gibi söylerdim bugünlerde aklıma geldi ne güzel uydurmuşum  bi de beste yapmıştımm =)))
biz iki kardeşizzzz
her zaman beraberiz
görmezsek birbirimizi
çok çabuk ööözzleriz
                           :)

3 Kasım 2011

önemsediğini önemsemezler..

çok eşlilik

vakit nakittir

Az zamanda çok işler hallettim bugün aferin bana aferin nörsma =)))

lui ye sormak gerek bazen

bi tarafım, valla o kadar gitmedin gitmedin bugün  git sosyete pazarına ama hava da bozdu gitmek zevkli olmaz .. kafanda götürmez nörsma o kalabalığı viyyviyviyy viiyviiyy =) iyisi mi yürüyüşü yapıp eve dön, yığnla okuncak yazılcak seyler var onlara devam et diyor....
bi tarafım  da hava kötü ya insanlar da gitmek istemez belki, belki daha az kalabalık olur kızım koş git düşüncesi de var ama..

yağmur dindi sanırım  yazarken...

2 Kasım 2011

ateşim seni çağırıyo =)))

sahiller- rafet el roman

gene güneşli bir gün- havayı koklayan kadın olaraktan bugüne bu şarkıyı hediye etmek istedim.. bi zamanlar ne çok çalardı..



Sıra sıra tekneler gökyüzünde yıldızlar
Hafif bir rüzgar tenimden okşar
Süzer geçer

Buram buram kokar çekince ağları balıkçılar
Yalın ayak inerler yayladan aşağıya;sahile


Sahiller
Mehtap aşk ister
Sahiller
Sevda şarkı söyler

Deli deli dalgalar, gelir vurur
İçim kopar
Limanda bekler taze aşklar
Kumrular


Kuytu serin koyların tam zamanı
Kızıl güneşte,suyun sesinde sahiller
Uyanmışım

Tenime yapıştın
Tuzuma karıştın
Kokuma bulandın
Sana; yüreğimde
Tam orta yerinde
Gel; yuva yaptım
Aşk sarayımda
Gönül sayfamda
Bir senin adın,tadın,nazın geçiyor
Kalbime

1 Kasım 2011

çorba

basit derler çorbaya hatta gereksiz derler yoksul yemeği derler hakir görürler.. ne yalan söyliyim benim içinde bazen önemsizdir çok sevdiğim yemek varsa onu içmeyip fazlasıyla sevdiğim yemeği yemek isterim..

ammma havalar soğuyunca kokusu burnumda tüter.. günün yorgunluğunu çorbaya anlatırım belki de, suskunca içerken gözlerim bi yere dalar mahsunlaşırım iç çekerim belki eski kışlardan bi günü hatırlarım.. çorbaların mevsimi geldi bence, mis gibi nane sarımsak  domates kokmalı mutfaklar, yapraklar döküldğünde ankaranın vıııı vıııı rüzgarı geldiğinde çorbanın mevsimi de başlamıştır..
 haa ekmek doğramam çorba kendi halinde güzel çünkü..

çeyizin de böylesi dost başına =))

gereği düşünüldü çek fotosunu kızım

peçetelik

hem  güzel hem basit

ben ve kendimin zamanı

valla kasım öyle bi güzel öyle bir mis kokulu geldiki böyle bir kasım gelişi beklemiyordum.. güneşli, huzurlu, hareketli bir gündü.. setada gayet güzel verimli geçti günüm, makalemi keyiflicene yazdım...ekimde ngüzel geldiği kesin benim hayatıma bayram sınav derken o da uçup gider bulurum kendimi yılbaşı kutlamasında dilekleri içimden sıralarken =))

bayadır dicem unutuyorum yaseminli yeşil çay çok güzel bir şey, kış için ideal.. mutlu kılıyor insanı..

lui yi de öpücüğe alıştırdım ama elime gelmeye hala korkuyor..

Etiketler

göbek eritme (3) candan erçetin (2) kanarya (2) temizliği (2) tubun faydaları (2) 19 (1) 1970 (1) 200 tane gezegeniniz varmış gibi yaşıyorsun ancak yalnızca bir dünyamız var (1) 35 ölü (1) A1 (1) AGİT (1) Affrican Commission (1) Afrika Şartı (1) Madde 19 vatandaşlıktan çıkarılma (1) Mahkeme (1) Mariami Abduselişi (1) O beni “Herhalde” sevmiş. (1) Women's Rights (1) acıtıyor (1) adım google'da çıkmasın (1) algı gerçektir (1) altın (1) altınları (1) amniyo sentez (1) amniyosentez (1) ankara (1) arama motoru (1) asma (1) auto erotic asphixication (1) ayak (1) ayak temizliği (1) azınlık hakları (1) ağlamak (1) ağız kokusunu önlemek (1) babet yara yaptı (1) bahar (1) baklava (1) bakım (1) balböceği (1) barış manço (1) batı trakya türkleri (1) bel kemeri (1) brokoli salatası (1) brugge porselen (1) brütüs (1) bulantı (1) buzdan müze. (1) böğürtlenimsi (1) can dündar (1) caught in the middle (1) cemal süreya.. (1) depeche mode (1) deprem (1) dirsek bakımı (1) diş eti (1) diş ipi (1) diş sağlığı (1) dondurma (1) dondurucu soğuk (1) downsendromu (1) düğün davetleri (1) el ayak bakımı (1) el kuruluğu (1) el nemlendiricisi (1) elma (1) elmalı cevizli puding (1) fahri (1) forum (1) foça (1) free love (1) funda arar (1) geceler. (1) genetik hastalıklar (1) genç (1) godotyu beklerken (1) google (1) gögüs (1) gökçe (1) güney afrika (1) güneşli bir sabah (1) hakikat komisyonu (1) havilland krem (1) hepatit b (1) hitler (1) hocam (1) hz.muhammet (1) iktisat (1) ileri yaştaki kadınlar (1) ipuçları (1) ishal (1) istanbul (1) isviçre (1) italy (1) jane eyre (1) jinekoloji (1) jooble (1) jooble-tr.com/ (1) joseph (1) julide ateş (1) kadınlar için şınav (1) kafes temizliği (1) kanser riski (1) karartma günleri (1) karpuz çekirdeği (1) karsı dağların heybetinden mi gireyim?? (1) karın düzleştirme (1) kavun (1) kazaklı tüy =) (1) kilo almak (1) kissing you goodbye (1) konular (1) kpss (1) kuklagiller... (1) kusma (1) kuyumcu (1) külah (1) külah pasta (1) kırmızı turp (1) kızgın güneş (1) lavanta (1) lavanta çayı (1) leperuj (1) leyla ile mecnun (1) mekik (1) mengele (1) muhabbet kuşu (1) muhabbet kuşu bakımı (1) muhabbet kuşu banyo (1) muz sesleri (1) nara (1) nedensiz (1) nelson mandela (1) oldies (1) pamela anderson (1) patatesli börek (1) patatesli peynirli börek (1) patos (1) pervasız (1) peygamber efendimiz (1) peynir (1) phokaia (1) plastik su şişeleri (1) porselen bebek (1) poselen bebek (1) push up (1) rafet el roman nerdesin (1) roboski (1) sarı lira (1) sayesinde (1) sende mi brütüs (1) senede bir gün (1) sivrisinek (1) sivrisinek kovar (1) soframız (1) sor dağılımı (1) sosyal (1) soğan (1) star tv (1) storia di un tale (1) su (1) suluk (1) sus küçüğüm söz büyüğün (su küçüğün söz büyüğün (1) süt (1) sınav nasıl çekilir (1) sırt yağı eritme (1) tam buğday ekmeği ve faydaları (1) ters mekik (1) the gummy bear (1) the pierces (1) tooner dolls (1) torba (1) trt haber (1) tuttu fırlattı (1) tüylenmiş kazak (1) uludere (1) under the tuscan sun (1) uygun ayakkabı seçmek (1) vasiyet (1) yalnızlık 2013 (1) yalnızlık kalbimin ilelebet sahibi (1) yaz salatası (1) yağ yakan besinler (1) yağ yakma (1) yeni logo star tv (1) yeşillik (1) yorgun (1) yorulmadan zayıflama (1) yumurta (1) yüzünden.. (1) zayıflamak (1) zeybek vs yunanistan davası (1) çanta (1) çat pat deil sular seller gibi (1) çıtır börek (1) çığlık (1) ölüm orgazmı (1) öteki kadın (1) özel geceler çin (1) üniversite (1) şınav (1)