gökkuşağımmm

15 mayıs geleneksel yağmurlarından sonra hafif bir gülümseme Ankara semalarında göründü =) gökkuşağım benim...

kahve yerine

sabahları elma yemek kahve içmekten daha çok çabuk uykunuzu açar.

ishal-bulantı, tir tir titreme, ateşlenme,bacak ağrıları

23 yıldır böyle bir hastalık atlatmadım, bir zatürre bir de bu hastalık beni hayata küstürdü... geçmesini dilediğim her günün gecesinde bir umutla uykuya geçiyorum sabah ise bir arpa boyu iyileşme olmuş oluyo... ne peki bende olan biten, ilkin bacaklarımda ağrı başladı, bir titreme, üşüme ve ateşlenme hissi. ateşlenme hissi diyorum çünkü ateşimi ölçüyorum 37.6 falan çıkıyor ama ben kendimi 40 larda hissediyordum. ertesi günler de bulantı ve ishal nüksettii.. eh başa gelen çekilir, doktora gitmeme inadımla birlikte evden çıkmaz oldum yaklaşık bir haftadır.. ishal ve karın ağrısı beni en çok yoran oldu... bilmiyorum kimin başına gelirse öncelikle yeme içme düzenini değiştirmesi gerekiyor..

pilav lapası( pilavı haslıcan),haslanmış patates, içebildiğin kadar kola, kahve üzerine limon, litrelerce su,elma.. ishal olanın böyle beslenmesi gerekiyor.... pişmiş yağlı sulu yemekleri yemiceksiniz...kızartma ve baharatlı yiyeceklerden meyve sularındanuzakduracaksınız..
karnınız ağrıyınca sıcak su torbası koyun, huzurlu günler geçirmeye bakın..gece bile susucaksınız arkanız durmadığı için, :d

amaa maalesef böyle beslenme ile bile geçmedi nalet şey.. ilaç da almak istemedim doktora da gitmek istemedim, bekliyorum.. sanırım bir salgın var piyangoda ilk bana vurdu...şu an bulantı, ağrı, ateşli hisettme geçti...ama tabiki 2-3 gün içinde geçmezse doktora gitmeyi himal etmeyin benim gibi yapmayın, ben ölsem gitsem bi kaybım olmıcağı için boşverdim...

umarım böyle bir şey yaşayanlara yardımcı olabilmişimdir..

manyak karı sana değil böceğe yazdık.

atilla kavdır yasamını yitirdi.

çift kol nakli yapılan Atilla Kavdır Akdeniz Üniversitesi hastanesinde yaşam mücadelesini kaybetmiş.
Allah rahmet eylesin, akademik hırs, şöhret uğruna gidenlerden biri olarak görüyorum.
kollarını neden kaybettiğini bir gazete açıklamış:
Kepez Belediyesi'nde işçi olarak çalışan Atilla Kavdır, 11 yaşındayken evlerinin önündeki elektrik tellerine konan güvercinleri uçurmak için demir sopa ile tellere vurmuş, bu sırada elektrik akımına kapılarak iki kolunu ve sağ bacağını kaybetmişti.

hükümet ve süt olayları

süt olayları mayıs 2012 diye gelecekte ders kitaplarına konulabilecek bir tarihi gün yaşattılar.. hükümetin okullarda süt dağıtımı projesi ilkin güzel bir proje olarak düşünülüp desteklense de, bazı bölgelerde öğrencilerin sütten zehirlendiği iddiası üzerine hükümeti eleştirenlerin kartopu gibi büyümesi hiç de şaşırtıcı bir görüntü değil artık bizler için..

haber yorumlarında, kadınlar çocuklarına o sütü içmeyeceksin diye tembihlemelerini anlatan yazılarını okudukça midem iyice gerildi, kafam zaten atık.. sanki o kadın marketten kime ait olduğunu bildiğiyandaşından süt alıyor, hak endi inek çiftliği varsa içirmesin zaten...

sütle ilgili bilinen birçok laf haberlere başlık oldu, insanlar yazıp çizdi:sütü bozukların sütü, sütkartdeşi oldular, ağzı süt kokanlar gibi bir çok laf bu olay üzerine daha sık kullanılmaya başlandı..

bazı insanlar da dedilerki neden istanbulda bir öğrenci zehirlenmiyor da neden diyarbakır da bir öğrenci zehirleniyor, hükümet politikası çocukları zehirliyor... ama şunu biliyorlar mı acaba, bu süt ihalesinde tek bir firma yok, bölgelere ait ve değişkenlik gösteriyor. yani diyarbakır ve o yakın bölgelere süt dağıtan firma o yöreye ait, sizi zehirleyen kendi içinizden biri, sorumlular o.

süt ün saklanma koşullarıda oldukça önemli malum sıcaklıklar 20 derecenin üstünde, bir süt  bozuk olmasa bile güneşte kapalı bir yerde sıcakta beklerse bozulabilir ya da çocuklar içtiğinde ters etki yapabillir.

hükümetin işi cidden zor, bazı taktir etmeediğim yönleri olsa da bu süt olayında hemen suçu onları atmak oldukça cahilce bir yaklaşım bence...neden zehirlemek stesinki, zaten öyle düşünenlerin akılllarındaö yle şeyler olduğu için lekelemekte böyle depara kalkıyorlar..