Yaklaşık 2500 yıl önceÇinli General Sun-Tzu tarafından yazılmış olan Savaş Sanatı adlı eserde psikolojik savaşın önemine ve nasıl yapılacağına değinilmiştir. Buna göre;
1. Düşmanın iyi olan taraflarını gözden düşürünüz.
2. Düşmanlarınızın başarılarını küçük göstererek şöhretlerine gölge düşürünüz ve zamanı geldiğinde de kendi halkının onları hor görmesini sağlayınız.
3. Adi ve aşağılık kişilerin işbirliğinden yararlanınız.
4. Düşman kendi aralarında olan uyuşmazlık ve kavgalarını yayınız.
5. Düşmanın geleneklerini gülünç hale getiriniz.
6. Akıllı komutan askerini düşmanın ruhunun keskin olduğu zaman değil, yorgun olduğu, geri dönme beklentisine girdiği zaman saldırtır. Buna ruh okuma sanatı denir[1][1].
Kabaca, psikolojik savaş, hem savaşta hem de barışta, hedef kitlenin duygu, düşünce ve davranışlarını etkilemek, onun ruh halini ve zihinsel yapısını istenilen yönde değiştirmek maksadıyla bilgi ve bilişsel sürecin kontrol edilmesi olarak tanımlanabilir. Psikolojik savaşın uygulamalarına hedeflerine dair çok daha pratik bir açıklama ise George Orwell’den gelmektedir “Ortaçağın despotları “Şunu yapmayacaksın.”, totaliterler de “Şunu yapacaksın.” emrini verirlerdi. Bizim komutumuz “Şöyle olacaksın”.[2][1]
Psikolojik savaşın başlıca saldırı ve savunma silahı; propaganda, eğitim ve provokasyondur. Cephanesi ise; söz, yazı, resim, broşür ve e–posta şeklindeki bilgidir. Kullanılan propaganda yöntem olarak 3’e ayrılır:
· Beyaz propaganda
· Gri propaganda
· Kara propaganda
Beyaz Propaganda açık biçimde yapılan bir propagandadır; kaynağı bellidir ve kendisini tanıtmak ister. Açık ve şeffaftır. Beyaz propaganda da doğruluğa önem verilir. Yalan kullanılırsa geri teper, güveni sarsar. Kazanımı, en güçlü tarafı, karşı tarafın fikirlerini çürütür, taraftarlarını azaltır. Doğru, açık ve şeffaf propaganda kitlelerde güven uyandırır. Beyaz propagandanın zayıf tarafı, yayılma menzilinin sınırlı olmasıdır. Serbestçe dolaşamaz. Düşman kendini korumak için karşı propaganda imkânlarını hemen kullanırsa tehdit ve bozulmayla sonuçlanabilir.[3][1]
Psikolojik savaşın önemli propaganda unsurlarından birisi olan gri propaganda ise bulanık bir propagandadır. Burada kaynak belli değildir, doğruluğu kanıtlanamaz. Yalan veya iftira olduğu da kesin değildir. Gri propagandanın ana malzemesi “rivayetler”dir. Gri propagandanın amacı, kusurlu, noksan ve belirsiz bir şeyi, tam ve yeterli göstermek olabilir. Yahut, tam, yeterli ve açık olan bir şeyi şüpheli göstererek gölgelendirmek, değerden düşürmek amaçlanır. Her türlü çelişki bu yöntemde ustaca kullanılır.[4][2]
Kara propaganda yönteminde ise hile, entrika, yalan, iftira, fitne, sinsilik ve sahte delil serbesttir. Gizlilik esastır. Gerçekleri değiştirmeyi, inançları sarsmayı ve kamu efkârını karıştırmayı amaçlar. Kara propagandanın malzemesi yalan, iftira, bozgun çıkar'cı her türlü yol, sahte delil olduğu için, varolmayan her şeyi var gibi gösterir. Kara propagandanın ana amacı, yerleşmiş bir inancı yıkmaktır. Halkı kendi içinden çıkardığı liderlerden soğutmak, ordu ve devlete karşı varolan güveni sarsmak, sosyal ve ekonomik dayanışmayı yıkmak ister, insanları şüpheli, kaygılı, mutsuz ve zihni karışıklık içerisinde tutmak arzusundadır.
Zulüm, nefret ve korku gibi temeller üstüne kurulan bir uygarlık olamaz, ayakta kalmaz öyle bir uygarlık.
- Neden kalmasın?
- Canlılığı olmaz da ondan. Parçalanır. Ölüme sürükler kendini.
- Saçma. Sen nefretin sevgiden daha tüketici olduğunu sanıyorsun.[5][1]
Fil Yöntemi
Psikolojik savaşın önemli yöntemidir. Buna göre filler genellikle her gün aynı yoldan geçen hayvanlardır. Fil avcıları yola tuzak kurarak onu çukura düşürürler. Siyah elbise ile gelip iyice döverler. Bir iki gün sonra beyaz elbise ile gelip kurtarırlar. Fil, artık onları kurtarıcı gibi görür. Bir başka psikolojik savaş yöntemi de budur: Toplumu bunalıma sok, sonra kurtar ve kendine bağla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder