24 Şubat 2014
19 Şubat 2014
18 Şubat 2014
insanlar bazı kalıpları-sıfatları karsısındakine kendi kendilerine yükledikleri için onları yüceleştiriyorlar, büyütüyorlar, yok olmaz-devrilmez yegane bir temsil haline getiriyorlar. ama onların bu atfettikleri kalıpları tek tek ayıkladığınızda bir insandan başka bir şey değil.
kendi korkularını da böyle büyüterek karşı tarafın güçlenmesini sağlıyorlar, ne yazık ki ben de bunu yapıyorum bugünler de. bir tarafım korku dertleriyle o kadar ağırlaşıyor ki, ne yapacağım diye dualarımda sormaktan öteye gidemiyorum. Allah'a teslim oluyorum ama bir taraftan korkularım da dev gibi olmaya başlıyor..
başkasına öğüt verirken kolaydır da kendin uygularken zordur ya hani birtakım soru işaretlerini aşsam da geliyor gene aklıma çıkmaz sokak gibi sorular..
kendi korkularını da böyle büyüterek karşı tarafın güçlenmesini sağlıyorlar, ne yazık ki ben de bunu yapıyorum bugünler de. bir tarafım korku dertleriyle o kadar ağırlaşıyor ki, ne yapacağım diye dualarımda sormaktan öteye gidemiyorum. Allah'a teslim oluyorum ama bir taraftan korkularım da dev gibi olmaya başlıyor..
başkasına öğüt verirken kolaydır da kendin uygularken zordur ya hani birtakım soru işaretlerini aşsam da geliyor gene aklıma çıkmaz sokak gibi sorular..
14 Şubat 2014
13 Şubat 2014
12 Şubat 2014
:)
eksik bir sey
..terliklerimle gelsem sana
sonunda aşkı bulmuş gibi....
ne kadar özlemişim bu şarkıyı ne kadar anlamlandı artık...
ezginin günlüğü, sevincimde hüznümde hep yanımdaydı.. asla arkamı dönüp dinlemeyi kesemem... çok huzurlu sarkıları var.
sonunda aşkı bulmuş gibi....
ne kadar özlemişim bu şarkıyı ne kadar anlamlandı artık...
ezginin günlüğü, sevincimde hüznümde hep yanımdaydı.. asla arkamı dönüp dinlemeyi kesemem... çok huzurlu sarkıları var.
11 Şubat 2014
10 Şubat 2014
sevda kuşun kanadında..
dağ başında rastladım aksakallı birisine
bin yıllık bir halıya bin yıldan beri
bağdaş kurmuş bir çınar gibiydi
sordum ona
''aşk ne ustam, hayatın sırrı ne?
tepeden tırnağa aşığım ben, koskoca bir hayat var önümde''
sevda kuşun kanadında, ürkütürsen tutamazsın
ökse ile sapanla vurursun da saramazsın
hayat sırrının suyunu çeşmelerden bulamazsın,
ansızın bir deli çaydan içersin de kanamazsın
bi ilhan irem vardı hakkaten noldu ona...
ilhan irem üç ya da dört sarkı ile yıllardır gönüllerde ayrı bir tat bırakan sanatçı...
işte hayat,anlasana, hayır ben değilim yanındaki, konuşamıyorum, yazık oldu yarınlara.... ruh bayılmaya ramak kalmışken bir yerden gelirdi de gümbür gümbür çalardı, yüzümüzü güldürür güçlendirirdi, türk filmlerinden bir esinti gibiydi benim için, sanki kavuşamamış bir çiftin arkasından çalan sarkılar gibi ya da birbirine sevgilerini anlatamayan, zorluklarla yaşayan insanların kalp dili gibiydi, temiz kalpli insanların dinleyeceği türden şarkılardı benim için.. ilhan iremi seven biri kötü olamazdı ki......yaşanmamışlıklara üzülenler, pişmanlıklarda boğulanlar, kalbi kırıklar bir ağızdan söylerdi.. gözlerinden okunurdu yaşadıkları, ağızlarından dökülürdü dertleri şarkıları haykırırken...
ben de özlemişim ne kadar ferahlattı..
kibar adam vesselam... aslında çok severmişim de haberim yokmuş ilhan iremi.. açıkcası şarkılarıyla tanışmam liseli yaşlarımda oldu, hatta kendisini de bir iki yıla kadar tip olarak hiç bilmezdim, sonra videolardan gördüm...
zamanında kızılayda bangır bangır çalınca ister istemez dinlerdim, ortak mutlulukların kaynağı olurdu şarkıları.. herkesin kendinden bir şey bulması kaçınılmaz gibiydi bu anaç şarkılarında... sonra yıllar geçer olmuş kursta camdan sakarya caddesini izlerken bir yerlerden kulağıma eserdi hafiften dalıp giderdim...
nedense bu akşamı da ilhan ireme ayırdım... güzel oldu, mutsuzken dinlemek acıtabilirdi.. iyi bir zamanda dinlediğim için sadece ilhan iremin değerini bir kez daha anlamama yardımcı oldu.. ama gene hissettiğim eski türk filmlerini izliyormuş ve kendimi çok kaptırmışım gibi oldu...
dediğim gibi genellemelerden haz etmemekle birlikte ilhan irem dinleyen biri kötü olamaz...
işte hayat,anlasana, hayır ben değilim yanındaki, konuşamıyorum, yazık oldu yarınlara.... ruh bayılmaya ramak kalmışken bir yerden gelirdi de gümbür gümbür çalardı, yüzümüzü güldürür güçlendirirdi, türk filmlerinden bir esinti gibiydi benim için, sanki kavuşamamış bir çiftin arkasından çalan sarkılar gibi ya da birbirine sevgilerini anlatamayan, zorluklarla yaşayan insanların kalp dili gibiydi, temiz kalpli insanların dinleyeceği türden şarkılardı benim için.. ilhan iremi seven biri kötü olamazdı ki......yaşanmamışlıklara üzülenler, pişmanlıklarda boğulanlar, kalbi kırıklar bir ağızdan söylerdi.. gözlerinden okunurdu yaşadıkları, ağızlarından dökülürdü dertleri şarkıları haykırırken...
ben de özlemişim ne kadar ferahlattı..
kibar adam vesselam... aslında çok severmişim de haberim yokmuş ilhan iremi.. açıkcası şarkılarıyla tanışmam liseli yaşlarımda oldu, hatta kendisini de bir iki yıla kadar tip olarak hiç bilmezdim, sonra videolardan gördüm...
zamanında kızılayda bangır bangır çalınca ister istemez dinlerdim, ortak mutlulukların kaynağı olurdu şarkıları.. herkesin kendinden bir şey bulması kaçınılmaz gibiydi bu anaç şarkılarında... sonra yıllar geçer olmuş kursta camdan sakarya caddesini izlerken bir yerlerden kulağıma eserdi hafiften dalıp giderdim...
nedense bu akşamı da ilhan ireme ayırdım... güzel oldu, mutsuzken dinlemek acıtabilirdi.. iyi bir zamanda dinlediğim için sadece ilhan iremin değerini bir kez daha anlamama yardımcı oldu.. ama gene hissettiğim eski türk filmlerini izliyormuş ve kendimi çok kaptırmışım gibi oldu...
dediğim gibi genellemelerden haz etmemekle birlikte ilhan irem dinleyen biri kötü olamaz...
7 Şubat 2014
6 Şubat 2014
5 Şubat 2014
kalem ve kağıt ayrılmaz ikiliyken
not defterleri sadece uçak yapmaya yarar oldu.
yazmak için bekletilen yüzlerce kalemden biri de bugün
istediği ele değemedi, sevgiye dönüşemedi..
böhhhğğ.... =)))
bazen bu bilgisayarda yazma işine hayıflanıyorum, kağıtlara karalıyorum bir şeyler saklamak için...
sonra en iyisi elektronik ortamda paylaşmak diyorum. dolu dolu 3 yıldır ne gördüysem,hissettiysem,öğrendiysem yazıyorum. bazen unuttuğumda oldu bazen çok yazdığımda... bence anıların çoğu paylaşılmak için değil o kişiye hediye olarak verilir, paylaşıldığında büyüsü bozulur... ben de sanırım bu yüzden fazla yazamaz oldum...
mutlu olduğumu söylemeliyim, bazı anlarsa elimi uzatsam gökyüzünü tutacakmışım kadar sonsuz heyecanla dolu oluyorum ama yazamıyorum... öyle işte ne bileyim.. bana ait ve bana güzel şeyler zaten..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Etiketler
göbek eritme
(3)
candan erçetin
(2)
kanarya
(2)
temizliği
(2)
tubun faydaları
(2)
19
(1)
1970
(1)
200 tane gezegeniniz varmış gibi yaşıyorsun ancak yalnızca bir dünyamız var
(1)
35 ölü
(1)
A1
(1)
AGİT
(1)
Affrican Commission
(1)
Afrika Şartı
(1)
Madde 19 vatandaşlıktan çıkarılma
(1)
Mahkeme
(1)
Mariami Abduselişi
(1)
O beni “Herhalde” sevmiş.
(1)
Women's Rights
(1)
acıtıyor
(1)
adım google'da çıkmasın
(1)
algı gerçektir
(1)
altın
(1)
altınları
(1)
amniyo sentez
(1)
amniyosentez
(1)
ankara
(1)
arama motoru
(1)
asma
(1)
auto erotic asphixication
(1)
ayak
(1)
ayak temizliği
(1)
azınlık hakları
(1)
ağlamak
(1)
ağız kokusunu önlemek
(1)
babet yara yaptı
(1)
bahar
(1)
baklava
(1)
bakım
(1)
balböceği
(1)
barış manço
(1)
batı trakya türkleri
(1)
bel kemeri
(1)
brokoli salatası
(1)
brugge porselen
(1)
brütüs
(1)
bulantı
(1)
buzdan müze.
(1)
böğürtlenimsi
(1)
can dündar
(1)
caught in the middle
(1)
cemal süreya..
(1)
depeche mode
(1)
deprem
(1)
dirsek bakımı
(1)
diş eti
(1)
diş ipi
(1)
diş sağlığı
(1)
dondurma
(1)
dondurucu soğuk
(1)
downsendromu
(1)
düğün davetleri
(1)
el ayak bakımı
(1)
el kuruluğu
(1)
el nemlendiricisi
(1)
elma
(1)
elmalı cevizli puding
(1)
fahri
(1)
forum
(1)
foça
(1)
free love
(1)
funda arar
(1)
geceler.
(1)
genetik hastalıklar
(1)
genç
(1)
godotyu beklerken
(1)
google
(1)
gögüs
(1)
gökçe
(1)
güney afrika
(1)
güneşli bir sabah
(1)
hakikat komisyonu
(1)
havilland krem
(1)
hepatit b
(1)
hitler
(1)
hocam
(1)
hz.muhammet
(1)
iktisat
(1)
ileri yaştaki kadınlar
(1)
ipuçları
(1)
ishal
(1)
istanbul
(1)
isviçre
(1)
italy
(1)
jane eyre
(1)
jinekoloji
(1)
jooble
(1)
jooble-tr.com/
(1)
joseph
(1)
julide ateş
(1)
kadınlar için şınav
(1)
kafes temizliği
(1)
kanser riski
(1)
karartma günleri
(1)
karpuz çekirdeği
(1)
karsı dağların heybetinden mi gireyim??
(1)
karın düzleştirme
(1)
kavun
(1)
kazaklı tüy =)
(1)
kilo almak
(1)
kissing you goodbye
(1)
konular
(1)
kpss
(1)
kuklagiller...
(1)
kusma
(1)
kuyumcu
(1)
külah
(1)
külah pasta
(1)
kırmızı turp
(1)
kızgın güneş
(1)
lavanta
(1)
lavanta çayı
(1)
leperuj
(1)
leyla ile mecnun
(1)
mekik
(1)
mengele
(1)
muhabbet kuşu
(1)
muhabbet kuşu bakımı
(1)
muhabbet kuşu banyo
(1)
muz sesleri
(1)
nara
(1)
nedensiz
(1)
nelson mandela
(1)
oldies
(1)
pamela anderson
(1)
patatesli börek
(1)
patatesli peynirli börek
(1)
patos
(1)
pervasız
(1)
peygamber efendimiz
(1)
peynir
(1)
phokaia
(1)
plastik su şişeleri
(1)
porselen bebek
(1)
poselen bebek
(1)
push up
(1)
rafet el roman nerdesin
(1)
roboski
(1)
sarı lira
(1)
sayesinde
(1)
sende mi brütüs
(1)
senede bir gün
(1)
sivrisinek
(1)
sivrisinek kovar
(1)
soframız
(1)
sor dağılımı
(1)
sosyal
(1)
soğan
(1)
star tv
(1)
storia di un tale
(1)
su
(1)
suluk
(1)
sus küçüğüm söz büyüğün (su küçüğün söz büyüğün
(1)
süt
(1)
sınav nasıl çekilir
(1)
sırt yağı eritme
(1)
tam buğday ekmeği ve faydaları
(1)
ters mekik
(1)
the gummy bear
(1)
the pierces
(1)
tooner dolls
(1)
torba
(1)
trt haber
(1)
tuttu fırlattı
(1)
tüylenmiş kazak
(1)
uludere
(1)
under the tuscan sun
(1)
uygun ayakkabı seçmek
(1)
vasiyet
(1)
yalnızlık 2013
(1)
yalnızlık kalbimin ilelebet sahibi
(1)
yaz salatası
(1)
yağ yakan besinler
(1)
yağ yakma
(1)
yeni logo star tv
(1)
yeşillik
(1)
yorgun
(1)
yorulmadan zayıflama
(1)
yumurta
(1)
yüzünden..
(1)
zayıflamak
(1)
zeybek vs yunanistan davası
(1)
çanta
(1)
çat pat deil sular seller gibi
(1)
çıtır börek
(1)
çığlık
(1)
ölüm orgazmı
(1)
öteki kadın
(1)
özel geceler çin
(1)
üniversite
(1)
şınav
(1)