6 Nisan 2011

Cinselliğin Tarihi,M.Foucault..İlk 110 sflik kısım..

Burjuva sınıfının yükselişiyle başlayan 17. yüzyılda, cinselliği konuşmayı kontrol eden bir güç oluşmuştur. Cinsel yönelimleri ve bu yöndeki aktiviteleri itiraf etmek günah çıkarmada önemli bir yer tutmaktadır. 17. yüzyıl Hristiyan dünyasında günah çıkarmalar daha az açık anlatılırdı, olaylar daha geniş ve genel betimlenirdi. Zamanla, insanlardan sadece cinsel aktivitelerini itiraf etmeleri değil, isteklerini, arzularını, düşüncelerini, fantezilerini de dile getirmeleri beklenmiştir.  Cinsel isteği bir söyleme dönüştürmede bir baskı oluşmuştur. Foucault, bunu cinselliği eksiksiz ayrıntılarla anlatma diye nitelendirir.
Cinsellik üzerine söylemler, günah çıkarma, dinsel itiraflar alanından daha farklı yerlere yayılmıştır. Öncelikle, cinsellik kamuda ilgilenilen bir konu olmuştur. Yani, cinsellik mantık çerçevesinde çalışmalara dayandırılan, analiz edilen, sınıflandırılan ve istatistikî bir görüngü olarak görülmeye başlamıştır. 18. yüzyılda, insanlar nüfusu düzenleme adına demografik çalışmalar yapmışlardır. Vatandaşların cinsel hayatları kamusal incelemelere dâhil edilmiş; doğum, ölüm oranlarında, gayrimeşru doğumlarda önemli bir veri haline gelmiştir.
Cinsellik üzerine söylemlerde örneklendirilen ikinci olay, çocukların cinselliğidir. Foucault örnek olarak 18. yüzyıldaki okluları ele alır. Bu okullarda, cinsel temas engellenmiş, kız ve erkekler ayrı tutulmuş, ciddi kurallar konulmuştur. Örneğin, dersliklerin ayrı olması, yatakhanelerde belli bir düzene uyulması bu tip düzenlemeler cinselliğin örtülmesinde rol oynamaktadır[1]. Kaynağında, cinselliğin kısıtlandırılması vardır.  Çocuklara cinsellik hakkında nasıl konuşulması gerektiği öğretilmesine rağmen yani, çocukların akıllarındaki her şey cevaplanmış, oturmuş, sapkın anlayışlardan uzak olarak yetiştirilmiş olsalar bile, geniş anlamda, çocukların cinselliği kamunun sorununa dönüşmüştür. Gençliğin cinsel hayatının doğru ve mutlu bir şekilde oluşturması artık kabul edilemez bir şey olmuştur.
Foucault, cinselliğin birçok söylem içinde de kontrol edildiğini ifade eder. Psikiyatri ve hukuk söylemlerinde de cinselliğin odak noktası olduğunu belirtir. Kanunlar, cinselliği meşru ve heteroseksüel bir çerçeve içine koyup bunun dışındaki her hazzı yasakladığını, cinsellik üzerine çalışmaların sıklaştığını belirtir. Cinsellik hakkında daha çok konuşulacak şey olduğunu söyler. Foucault bir örnek verir: ağır işlerde çalıştırılan, fakir bir tarım işçisi küçük kızlara kendini elletmesi sonucu tutuklanır. Tutuklandıktan sonra birçok psikolojik kontrole tabi tutulur. Bu aslında çok normal bir olgudur çünkü köydeki cinsel aktivitenin sıradanlığı, kır yaşamındaki bu zevk olgusu sadece fakir biri yaptı diye kolektif bir dışlamaya, hoşgörüsüzlüğe, yargı eylemine, klinik kontrollere konu olmuştur.[2] Ortaçağda, cinsellik üzerine söylemler Hristiyan ahlakı ve günah çıkarma üzerine şekillenirken, 18.yüzyılda daha farklı din dışı olaylarda da cinsellik sorgulanmıştır.  Foucault, analizlere bir itiraz gönderir cinsellik üzerine söylemlerin artışı cinselliğin bir gizlilik-mahremiyet gerçeği olduğunu yansıtmaz mı? Cevap, bu mahremiyet-gizlilik nosyonu cinsellik söyleminin kendi içinde bir parçasıdır. Konuşmalarımız eğer bir sırsa, gizlenecek bir şey ise, bunları örtmeye yönlendiren nedir diye sorgular.
Baskı hipotezinde belirtilen iktidar ve cinsellik ilişkisi, iktidar gücünü cinselliği gizleyerek uygulamaktadır: onunla ilgili konuşmayarak, onu düşünmeyi engelleyerek. İlk bölümde, Faucault cinselliği baskı altına almaya çalışan bir otoritenin varlığından ve giderek cinselliğin giderek konuşulurken bile utanılan bir şey olduğunu anlatır. Ortaçağ’da ve Rönenans’ta, cinselliğe karşı özgür ve rahat tavır takınıldığını anlatır, cinselliğin bir haz olarak düşünülmesi ya da anlatılması, paylaşılması, ayıp ya da yasaktan öte normal olarak bilinmesi o dönemlere özgü kaldığını söyler. Bu özgür ve rahat tavırlar burjuvanın gücü ele geçirmesiyle birlikte bir ayıp, yasak haline gelmiş ve dinsel açıdan da insanların kendilerini mutsuz hissetmesine, kendilerini günahkâr olarak görmelerine neden olmuştur. Foucault’nun ' ana tartışması ilk bölümde, yasaklanmak yerine, cinsellik hakkında konuşmanın 17.yüzyıldan beri artmasıdır ancak cinselliği konuşma yolları da değişmiştir. Son üç yüzyılda,  cinsellik kelimesi tamamen farklı anlamlara sokulmuştur. Son üç yüzyılda, cinsellik giderek bilginin odağı haline gelmiştir ve insanlar bu bilgiyi kontrol edebilmektedir, sınır koyabilmektedir. Basit ve tutkulu olarak görülen cinsellik artık, daha karmaşık, sosyal bilimlerde, tıpta, hukukta farklı yorumlanmış, otoritenin baskısı sonucunda da giderek saptırılmıştır. Değinilen başka bir nokta, cinsellik söyleminin çeşitliliğidir. Artık, demografik çalışmalarda, tıbbi araştırmalarda, ceza kanununda, okul kurallarında cinselliğin gölgesi bile barındırılmamaktadır. Hükümetlerin üremeyi kontrol etmesi, devletin ihtiyacını karşılayacak bireyler olarak görülmesi cinselliği gerçek anlamından uzaklaştırıp, ona bir araç-aracıymış gibi bakılmasına neden olur.  İnsanların böyle bir düzene uyması, onların akıllarında daha çok merakın oluşmasına ve farklı şekillerde cinselliği tecrübe etmelerine yol açabilecektir. Cinselliğin bir hükümet politikasında araç olması, ekonomide veya politikada bazı kararlarda belirleyici olması onu iyice kamusal alana yerleştirmiştir.
Önceden, cinsellik söylemi sadece evlilikle etkileşimdeyken şimdi bu evlilik kategorisi dışındakiler (çocuklar, homoseksüeller, akıl hastaları) cinsellik söyleminde odak noktası olmuşlardır. Evlilik bağlarındaki bozulmalar iki arasında yaşanan sorunlardan öte devletle kişi arasında bir bahis konusuna hem de kamuyu ilgilendiren olaylar silsilesine dönüşmüştür. Foucault, çocukların cinselliğinde ailelerin, öğretmenlerin, bakıcıların nasıl çocukları özel alandan uzaklaştırdığını anlatır.
Cinselliğe ilişkin söylemlerin artışı, yasaklanışı, ayıp olarak görülmesi cinsel uyumsuzluğun da güçlenmesini sağlar. Birçok konuda detaylarına inilmesi, deşilmesi, toplumların sürekli söz etmesi cinselliğin daha çok gizlenmesine, ona dikenli tellerle çevrili olan mahremiyet alanına girmesine neden olur. Cinsellik dendiğinde artık, akıllara normal bir aktiviteden, yaşamdan daha çok sapkınlıklara, patolojik bozukluklara ya da taşkınlıklar akla gelir ve toplum bu tür şeylere bireysel olarak ilgi duysa da kolektif ortamlarda tepki vermektedir.
Cinselliğin hakikatini üretmek için iki yöntemi ele alır. Çin, Japonya, Hindistan, Arap-Müslüman toplumları erotik sanat yaratmış toplumlardır.  Doğu ülkeleri genelde, keşfedilmemiş, gizli kalmış, erotizmin doğduğu yer olarak düşünülür. Erotik sanatta, haz her şeyden önce kendine göre alınır, yararlılık ölçütüne göre değildir. Bu yüzden bu deneyimlerde gizli kalması gerekenler oluşur. Batı uygarlığı ise bu duruma sahip değildir ama cinsel bilimi uygulayan ilk uygarlıktır. Bilim-iktidar biçimine göre düzenlenen düzeni ve cinselliğin ne ölçüde kullanılacağını kontrol eden mekanizmaları incelemiştir. Yaptığını bir başkasına anlatma ve bunlardan suçluluk duyma toplum tarafından örülmüştür, hakikatin itirafı, iktidar tarafından önemli bir yöntem olarak görülmüştür. Bu itiraflar, adalete, tıbba, eğitime, aile ilişkilerine kadar uzandı. Duygular, düşler, yapılanlar hep itiraf edildi, başkalarına söylenmesi olanaksız çoğu şey zevkiyle acısıyla birlikte itiraf ettirilmek zorunda kalındı. Dil, düşünce yasakları insanları itiraf etmeye zorlamıştır. İtiraflar dinsel bir olguyken günümüzde, doktorların, eğitmenlerin de aracı haline gelmiştir. Cinsellik, sorgulandı, kontrol edildi, başka toplumlarla karşılaştırıldı, kaydedildi, yayımlandı, yorumlandı. Cinsel itirafların zorla elde edilmesini sağlayan bu geleneksel ve büyük otorite bilimsel biçimlere de oturtulmuştur. Doktorun hastasını konuşturarak klinik bir biçimde kodlanması yoluyla insanın deneyimleri açığa çıkabilir. Hipnoz, serbest çağrışım ve anket gibi bazı metotlar bu işi kolaylaştırmaktadır. Çoğu zaman, kötü şeylerin nedeninin cinsellikten ötürü olduğu savunulur. Olur olmaz her şeyin nedeni cinsellik olarak görülmüştür çünkü buna sınırsız bir tehlike gibi bakılmaktadır. İtiraf etme aşamalarında karşındaki insana itiraf edene bilgi vermez aynı bir otorite gibidir senin yaşadıklarını alır ama sana kendinden bir mahrem bilgi vermez. İkili oynamaktır bu, konuşmalar monolog gibidir. Dinleyen ise bir insandan çok hakikatin efendisiymiş gibi davranır. Erotik sanatla kopan bağ, cinsel bilime yönelmiştir.
İlk olarak cinselliği mahremiyet olarak anladığımız için onun açılıp bakılıp, incelenmesi gereken bir şey gibi görürüz. İkinci olarak, kendi hakikatimizi saklayan bir şey olduğunu düşünüp başkalarına bunu anlatarak itirafta bulunuruz. Cinselliğin mantığı kişiliğimizi ve sosyal hareketlerimizi belirler.
Foucault'nun amacı cinselliğe neden bu kadar çok vurgu yaptığımız ve yer verdiğimizi ve onu neden kişisel özgürlüğümüzü ve hakikati açan bir anahtar olarak gördüğümüzü belirlemektir. Psikanalistlerce arzular, baskıcı güçler tarafından yaratılır ve bu bağımsız bir güç değildir. Arzular, sadece birini istediği bir şeyden uzak tutan baskıcı güçler olduğunda var olur. Baskıcı güçlerde, cinsellik ve güç arasında negatif ilişki vardır. Cinsellik her zaman gücün denetimindedir. İktidar bir kanun gibi cinselliğin nasıl anlaşılması gerektiğini belirler. İktidar, cinselliği yasaklar ya da sınırlar. Gücün tek taraflı bir karaktere sahip olduğunu vurgular. İktidarda, cinselliğe yasalarını dikte ettiren bir şeydir. Güç, konuşur ve kuralları koyar, cinselliğin üzerinde bir yasaklama yasası uygular.
Sansür ise, ona izin olunmadığını olumlamak, onun söylenmesini engellemek, onun var olduğunu reddetmektir.  Basittir, yasak olandan söz edilmez mantığı vardır. Gücün herhangi bir ilişkide her noktada oluşabildiğini vurgular. Cinselliğin kendimize ait olduğunu unutup, onun çok uzaklarda, gizli olduğunu, elde edilemez bir şey olduğunu toplum tarafından öğreniriz. Hâlbuki cinsellik her şeyin nedenidir.
Foucault'un iktidar analizi tek taraflı iktidar ilişkisi açısından cinsellik tartışılamaz olduğunu göstermiştir. Foucault, dört kuralı araştırmasında bir rehber olarak ayarlamıştır
(1)İçkinlik Kuralı: Bilgi ve iktidarı her zaman bağlantılı olarak görmeliyiz. Cinsellik hakkında neler bildiğimizin farkında olmalıyız ve cinselliği öğrenirken iktidar ilişkilerinin bizim irademizi yönlendirdiğini bilmeliyiz.
(2)Kesintisiz Değişkenlik Kuralları: İktidar kendini durağan ilişkilerde göstermez. Bunun yerine, Foucault, ‘’değişim şeması’’ iktidar ilişkileri doğası zamanla kayabilir." Örneğin, çocuk cinselliği, önceleri ebeveynlerin ve psikiyatrların doğrudan kurulan bir ilişki çerçevesinde sorunsallaşmışken, bazen de ebeveynlerin cinsel etkinlikleri doktorla çocuk arasında bir ilişkide sorgulanabilir.
(3)Çifte Koşullanma Kuralı:  İktidarın tüm yerel merkezleri daha geniş stratejilerin parçasıdır ve tüm geniş, büyük stratejiler iktidarın yerel merkezine güvenir ama hiçbiri birbirini geçmeye çalışmaz.
4) Söylemlerin taktik çok değerliliği kuralı: Söylem çok farklı yollarla çalışır, söylemde basit bir ilişki yoktur ve sessizlik her zaman baskıyı ima etmez.
Cinselliğin iktidar tarafından bastırılacak bir şey olmadığını ve bunun dikkatli araştırmalarla keşfedileceğini savunur. Cinselliğin farklı güç ilişkilerinin çeşitliliğini barındırdığını olup bunu da sosyal bir yapı olduğunu savunur. Asıl cinsellikten anlaşılması gereken, duyuların ve hazların birlikte katılımıyla stratejilerin inşa edilmesidir.
Kadın bedeninin histerikleştirilmesinde, ilk olarak cinsel nesne olarak görülmekte ve ikinci olarak da üretimin gerçekleştiği yer olarak görülmektedir. Kadının doğurganlığı, toplumun çıkarlarını ve kontrolleri ilgilendirmektedir. Bu yüzden cinsellik, toplum için de önemlidir. Cinselliğin araştırılması, bir bilim dalı olarak da görülmesi, aydınlatılması iktidarın karışabileceği bir konudur. Cinsellik,  yönetim ve iktidar bağıntılarında en büyük araçsallığa sahip öğelerdendir.
Çocuk cinselliğinin eğitbilimselleştirilmesi, bu tip davranışlarda çocuğun yaptıklarının doğal ve normal olduğunu kabul etmeyen ailelerde ve toplumda, bunlar çürütülmek istenmekte ve mastürbasyonu günah olarak görmenin karşısında savaşmaktadırlar.
Üreme davranışlarının toplumsallaştırılması ise çiftin doğuma özendirilmesi, mali yardımların yapılması ve toplumun önünde dile getirilmesidir. Bu tip stratejilerin amacı, cinselliğe karşı bir mücadele midir, bu soru tartışılmaktadır.
Toparlamak gerekirse, cinselliğin giderek ayıp sayıldığı toplumumuzda, iktidar cinselliği araç olarak kullanmakta ve kadın bedenine ait politikalar üretmektedir. Toplum düzenini oluşturan pek çok kuralın içinde cinselliğe karşı bir engelleme, uyarı vardır. Her kötülüğün içinde cinsellik var sayılmıştır ve sınırsız tehlike olarak görülmüştür. Toplum tarafından iyice gizlenilen cinsellik, bir taraftan da merak edilen, en çok sorgulanan konudur.










[1] M.Foucault (2007), Cinselliğin Tarihi, İstanbul: Ayrıntı Yay.sf:28

[2] M.Foucault (2007), Cinselliğin Tarihi, İstanbul: Ayrıntı Yay.sf:31.



Hiç yorum yok:

Etiketler

göbek eritme (3) candan erçetin (2) kanarya (2) temizliği (2) tubun faydaları (2) 19 (1) 1970 (1) 200 tane gezegeniniz varmış gibi yaşıyorsun ancak yalnızca bir dünyamız var (1) 35 ölü (1) A1 (1) AGİT (1) Affrican Commission (1) Afrika Şartı (1) Madde 19 vatandaşlıktan çıkarılma (1) Mahkeme (1) Mariami Abduselişi (1) O beni “Herhalde” sevmiş. (1) Women's Rights (1) acıtıyor (1) adım google'da çıkmasın (1) algı gerçektir (1) altın (1) altınları (1) amniyo sentez (1) amniyosentez (1) ankara (1) arama motoru (1) asma (1) auto erotic asphixication (1) ayak (1) ayak temizliği (1) azınlık hakları (1) ağlamak (1) ağız kokusunu önlemek (1) babet yara yaptı (1) bahar (1) baklava (1) bakım (1) balböceği (1) barış manço (1) batı trakya türkleri (1) bel kemeri (1) brokoli salatası (1) brugge porselen (1) brütüs (1) bulantı (1) buzdan müze. (1) böğürtlenimsi (1) can dündar (1) caught in the middle (1) cemal süreya.. (1) depeche mode (1) deprem (1) dirsek bakımı (1) diş eti (1) diş ipi (1) diş sağlığı (1) dondurma (1) dondurucu soğuk (1) downsendromu (1) düğün davetleri (1) el ayak bakımı (1) el kuruluğu (1) el nemlendiricisi (1) elma (1) elmalı cevizli puding (1) fahri (1) forum (1) foça (1) free love (1) funda arar (1) geceler. (1) genetik hastalıklar (1) genç (1) godotyu beklerken (1) google (1) gögüs (1) gökçe (1) güney afrika (1) güneşli bir sabah (1) hakikat komisyonu (1) havilland krem (1) hepatit b (1) hitler (1) hocam (1) hz.muhammet (1) iktisat (1) ileri yaştaki kadınlar (1) ipuçları (1) ishal (1) istanbul (1) isviçre (1) italy (1) jane eyre (1) jinekoloji (1) jooble (1) jooble-tr.com/ (1) joseph (1) julide ateş (1) kadınlar için şınav (1) kafes temizliği (1) kanser riski (1) karartma günleri (1) karpuz çekirdeği (1) karsı dağların heybetinden mi gireyim?? (1) karın düzleştirme (1) kavun (1) kazaklı tüy =) (1) kilo almak (1) kissing you goodbye (1) konular (1) kpss (1) kuklagiller... (1) kusma (1) kuyumcu (1) külah (1) külah pasta (1) kırmızı turp (1) kızgın güneş (1) lavanta (1) lavanta çayı (1) leperuj (1) leyla ile mecnun (1) mekik (1) mengele (1) muhabbet kuşu (1) muhabbet kuşu bakımı (1) muhabbet kuşu banyo (1) muz sesleri (1) nara (1) nedensiz (1) nelson mandela (1) oldies (1) pamela anderson (1) patatesli börek (1) patatesli peynirli börek (1) patos (1) pervasız (1) peygamber efendimiz (1) peynir (1) phokaia (1) plastik su şişeleri (1) porselen bebek (1) poselen bebek (1) push up (1) rafet el roman nerdesin (1) roboski (1) sarı lira (1) sayesinde (1) sende mi brütüs (1) senede bir gün (1) sivrisinek (1) sivrisinek kovar (1) soframız (1) sor dağılımı (1) sosyal (1) soğan (1) star tv (1) storia di un tale (1) su (1) suluk (1) sus küçüğüm söz büyüğün (su küçüğün söz büyüğün (1) süt (1) sınav nasıl çekilir (1) sırt yağı eritme (1) tam buğday ekmeği ve faydaları (1) ters mekik (1) the gummy bear (1) the pierces (1) tooner dolls (1) torba (1) trt haber (1) tuttu fırlattı (1) tüylenmiş kazak (1) uludere (1) under the tuscan sun (1) uygun ayakkabı seçmek (1) vasiyet (1) yalnızlık 2013 (1) yalnızlık kalbimin ilelebet sahibi (1) yaz salatası (1) yağ yakan besinler (1) yağ yakma (1) yeni logo star tv (1) yeşillik (1) yorgun (1) yorulmadan zayıflama (1) yumurta (1) yüzünden.. (1) zayıflamak (1) zeybek vs yunanistan davası (1) çanta (1) çat pat deil sular seller gibi (1) çıtır börek (1) çığlık (1) ölüm orgazmı (1) öteki kadın (1) özel geceler çin (1) üniversite (1) şınav (1)